Psikoterapi’nin ne olduğunu bilmeden; ne şekilde işlediğini öğrenmeden, daha doğrusu bu süreci ve doğasını anlayıp- anlamlandırmadan aklınıza gelecektir herhalde bu soru: ‘’girdik çıktık, eee ne değişti?’’

 

10 Mayıs Psikologlar Günü’ydü… Bizler hala meslek yasası olmayan bir meslek grubuyuz… Hal böyle olunca maddi manevi birçok saldırıya uğradığımızı düşünüyorum. Bunlardan bir tanesi ve kanımca en önemlisi de psikoloğun ve psikoterapinin ne olduğunu bilmememek (öğrenmemek!) maalesef. 10 Mayıs’ın önemine ithafen; yaşayageldiğim birkaç küçük anonim örneğin süslemesiyle bu sürecin doğasını sayfam izin verdiğince aktarmaya çalışacağım…

 

İlk görüşmeyi yaptığım her danışanıma tek tek açıklarım; ne olabileceğini, ne olamayacağını, ne beklenildiğini, ne şekil(ler)de ilerlenebileceğini, alternatif tedavi yöntemlerini… gibi gibi peşin peşin söylerim; buna seans süresi, seans sıklıkları, geri bildirimler… aklınıza gelebilecek her şeyi mesleki ahlak ve etik çerçevede karşı tarafın da soru işaretlerine cevap olabilmek adına bıkmadan usanmadan anlatırım, anlatırız çünkü bu eğitimizde altı çizilen en önemli unsurlardan birisidir bu aşama… ki bıkmam/ bıkmayız; çünkü bu işi severek yapıyorum ve bu kısım da bizim işimizin en önemli parçalarından… Fakat bazen; sanki biz (biz diyeceğim çünkü benzer sıkıntıları yaşadığını bildiğim bir çok meslektaşım var) hiç bu açıklamaları yapmamışız gibi; daha ilk seanstan çıkan bazı danışanlar seans ücretini vermemek, ya da verdiği ücreti geri almak isteyebiliyor; ısrarla seans süresi olan ‘’50’’ dakika öncesini ve sonrasını karşılaştırıp hiçbir şey değişmediğini söyleyebiliyor ve bunu da kanıt olarak sunabiliyor… Bu ve benzeri olayları çok sık olmasa da yaşıyoruz. Şimdi müsaade ederseniz kısa ama çok kısa bu sürecin neden öyle hemencecik sonuç vermediğini aktaracağım:

 

Psikiyatrik bir ilacı aldığınızda da bunun etkisini %100 görebilmek için en az 4-5 hafta beklemeniz gerekmektedir; nörokimyasal bir uyaranla bu değişiklik bile 4-5 hafta sürebilirken, konuşma tedavisi gibi daha içten ve derinden giden bir süreçte 1-2 seansın sonunda gerçekten ne bekleniyor olabilir? Ya da bu beklenti ne kadar gerçekçi olabilir? Biz psikologların sihirli değneği ya da baktığımız kişinin zihnini bakar bakmaz anlamamızı sağlayan röntgen gibi gözleri yok maalesef… Kaldı ki hiçbir psikoterapi eğitimi görmüş bir psikolog size seansta da ‘’şunu yap geçer, bunu yap böyle olur’’ diyemez… Bizler sadece sizin sizi tanımanız ve kendinizi keşfetmeniz konusunda size ‘’yardımcı pilot’’ olabiliriz, direksiyon her zaman sizdedir… O odaya girmeden önce kendi gerçeklik gömleğimizi asarız, ve odada artık danışanın gerçekliğindeyizdir… Bu yüzden değişim içten gelir psikoterapide; dışardan bir uyaranla değil… Çok sevdiğim bir hocamın tanımlamasıyla ‘’ can çıkmadan huy çıkarma’’ sürecidir psikoterapi… Dolayısıyla keşke ütopik bir dünyada yaşasaydık da bırakın 50 dakikayı, 1 dakikada bir aletin içine girip, dertlerimizden kurtulup taptaze bir şekilde yolumuza devam edebilseydik, fakat maalesef bu dünyada mümkün değil, en azından henüz…

 

O yüzden tüm danışan adaylarına tavsiyem şudur: bilgi –bilişim çağında yaşıyoruz. Google’a ‘ psikolog nedir, psikoterapi nedir, nasıl bir süreçtir, ne tip yaklaşımlar vardır…’’ gibi gibi aklınızdaki bütün soruları yazıp güvenilir kaynaklardan, derneklerden, uzman sayfalarından okuyabilir ve bilinçlenebilirsiniz. Dolayısıyla; bireysel olarak bizim yaptığımız etik açıklamaların ‘’keyfi ve şahsımızdan dolayı’’ olmadığını, bunun dünyanın neresine giderseniz gidin standart ve evrensel bir sistem olduğunu daha rahat anlamlandırabilir, dolayısıyla da psikoterapistinizle kuracağınız güven ilişkisine de sağlıklı bir zemin hazırlamış olursunuz… Başlangıç olarak şu videoları sizlere tavsiye edeceğim: https://www.facebook.com/pg/rayadanismanlik/videos/?ref=page_internal

 

https://www.facebook.com/pg/psikologserdarvatansever/videos/?ref=page_internal

 

Umarım küçücük de olsa; bu süreci bilmeyen ama öğrenmek isteyen, buna motivasyonu olan okuyucular için bir faydam olabilmiştir… Mesleğimizin doğru tanındığı ve bilindiği, meslek yasamızın ve odamızın olduğu, dolayısıyla haklarımızın, alanlarımızın ve sınırlarımızın daha net olduğu nice 10 Mayıs’lara…Kutlu Olsun…

Eskişehir Web Tasarım